

İSTANBUL'DA TATİL KEYFİ KİLYOS'TA!
Kilyos'un, Rumcada kum anlamına gelen Kilya sözcüÄŸünden...
Kilyos'un, Rumcada kum anlamına gelen Kilya sözcüÄŸünden türediÄŸi söylemi ile birlikte, aslı, Kuwaila olan ve güzel geçit/BoÄŸaz anlamını veren Killa sözcüÄŸünden türeyerek Kilyos'a dönüÅŸtüÄŸü söylemi de yaygındır. Zira her iki sözcüÄŸün vermiÅŸ olduÄŸu anlam, Kilyos'un çoÄŸrafi durumu dikkate alındığında uygun olduÄŸunu göstermektedir. Cumhuriyet döneminde Kilyos'un ismi Kumköy olarak deÄŸiÅŸtirildiyse de günümüzde hala yaygın olarak Kilyos adı kullanılmaktadır.
Kilyos’ta yerleÅŸim eski çaÄŸlarda baÅŸlamış. Küçük bir balıkçı köyü olarak raÄŸbet görmüÅŸ. Daha sonra Roma İmparatorluÄŸu döneminde geliÅŸme göstermiÅŸ. Roma İmparatorluÄŸu dağılınca Bizans topraklarına katılan belde, coÄŸrafi konumu nedeniyle denizcilikle uÄŸraÅŸan bölge uygarlıklarının paylaÅŸamadığı bir yer haline gelmiÅŸ. Cenevizliler de bu bölgede bir süre hakimiyet kurmuÅŸlar.
Haçlı Seferleri döneminde bölgede yaÅŸanan karışıklık sonrasında, Osmanlı hakimiyetine giren Kilyos, levanten nüfusuyla geliÅŸme
gösermiÅŸ, kozmopolit bir yerleÅŸim merkezi olmuÅŸtur. 1930 yılına kadar Çatalca ilçesine baÄŸlı bir nahiye iken o tarihte yapılan
yönetsel düzenleme sonucu kurulan Sarıyer ilçesine dahil edilmiÅŸtir.
Kilyos, İstanbul BoÄŸazı ve Marmara Denizi kıyılarından denize girmenin güçleÅŸmeye baÅŸladığı 1970'lerden itibaren önem kazandı. Marmara ve İstanbul BoÄŸazı'ndaki deniz kirlenmesi ve Marmara kıyılarındaki plajları teker teker kapanmaya baÅŸlaması yaz aylarında İstanbul sakinlerinin yeni kıyılar aramasına yol açtı. Önceleri yalnızca haftasonlarında denize girmek ve piknik yapmak isteyenlerin tercih ettiÄŸi Kilyos, daha sonra birçok motel ve lokantanın açılmasıyla, insanların tatil ve hafta sonu keyifleri için her mevsim tercih ettikleri bir yer haline geldi. Uzun ve bozulmamış kum sahili ile ünlüdür.
YerleÅŸimi çok eskilere dayanan köye ulaşıldığında göze ilk çarpan tarihi bina Cenevizliler döneminde yapıldığı bilinen kalesidir.
Askeri saha içinde kalan kale Sultan II. Mahmut zamanında restore edilmiÅŸtir. YaÄŸmur yaÄŸdığı zaman kalenin ortasında bulunan sarnıçların dolması için su toplayacak bir sistem kurulmuÅŸ. Hicri 1197-1241 tarihinde Bahçeköy'e kadar tüm sarnıçlar bu dönemde imar ve restorasyon görmüÅŸtür. TaÅŸ yapımı kalenin temizliÄŸi ile dikkat çeken kemerli, korunaklı muhafız bölümleri aynen korunmuÅŸtur. II. Dünya Savaşında BoÄŸazların korunması amacıyla Almanlar tarafından verilmiÅŸ 19. yy Krupp Kamalı çelik top kalenin burçlarında yer alır. İçinde 8 ayrı topun sergilendiÄŸi kalenin kapısı üzerinde Sultan II. Mahmut tuÄŸrası, her iki yanında iki savaÅŸ topu, karşısında kalenin ele geçiriliÅŸi ÅŸerefine o dönem dikilip günümüze ulaÅŸan anıt çınar aÄŸacı bulunmaktadır. 26 metre yüksekliÄŸinde,
5,4 metre gövde çevresine sahip çınarın dikim tarihini gösteren tabelada 1460 yılı belirtilir. Üç yüksek noktadaki su terazileri de kaledeki sarnıçtan su dağıtan sistemin birer parçasıdır. Köydeki diÄŸer tarihi yapılar İngilizlerin İstanbul'u iÅŸgali ettiklerinde
BoÄŸaz giriÅŸini kontrol etmek için yaptıkları eski tahlisiye binaları, kayıkhane, iskele, köprü ve çeÅŸmedir. Tahlisiye binaları halen
kıyı koruma tarafından kullanılmaktadır.
Kilyos
